Geleneksel posta sistemini düşünelim. Mektubunuzu yazarsınız. Zarfın üzerine adres yazıp, mektubu zarfa koyarsınız. Postaneye veya mektup kutusuna gidip mektubu atarsınız. Posta işleme merkezinde mektubunuz gideceği adrese göre ayrılır. Önce ilgili posta dağıtım merkezine gönderilir. Sonra postacı mektubunuzu yazdığınız adrese teslim eder. Mektubunuz, postaneye teslim ettiğiniz andan, alıcıya ulaşana kadar yasaların güvencesi altındadır. Kimsenin zarfı açmaya, kaybetmeye, yanlış adrese teslim etmeye hakkı yoktur. Özellikle "taahütlü" gönderiyi tercih etiyseniz mektubunuz bir kat daha güvencede demektir. Tabi “özel ulak” veya APS gibi gelişmiş başka seçenekler de vardır. Mektubunuz gideceği yola bağlı olarak en az bir kaç saat içinde alıcıya ulaşabilir.
Gelelim email sistemine. Uygun bir email kullanıcı programı ile mesajınızı yazarsınız. Adres satırına alıcının email adresini yazarsınız ve mesajı gönderirsiniz. Bağlı bulunduğunuz email sistemi mesajınızı alır ve alıcının bağlı bulunduğu email sistemine gönderir. Mesajınız, alıcının email kullanıcı programı hazır olduğunda alıcıya ulaşır. Bütün bu süreç birbirine bağlı elektronik sistemler üzerinde gerçekleşir. Mesajınızın güvenlikği, mesajınızın şifrelenmesi ve kullandığınız email sistemlerinin güvenli olmasına bağlıdır. Mesajınız en az bir kaç saniye içinde alıcıya ulaşır.
Genel yapıları açısından geleneksel posta sistemi ile email sistemleri arasında büyük benzerlik vardır. Temel fark ise, geleneksel sistemde mesajınız nesnel bir ortamdadır (kâğıt vb), email mesajı ise elektriksel ve manyetik ortamdadır. Ortam farklılığı dolayısıyla mesajlarınızın güvenliği önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir.
Size tavsiyem emailinizde sürekli postaları silin.